12 Nisan 2017 Çarşamba

Mektubu Yak Ve Kaç!

Yazdığım şeyleri geri dönüp okursam, kendime üzülür, acır veya kızarım. O yüzden sadece yazıp kaçıyorum. Okurken üstünde saatlerce derin anlam aramanın bir alemi yok. Yani bunlar yazıldıktan sonra imha edilmesi gereken mektuplar. O yüzden sadece 2 kişi biliyor bir genç kızın gizli defterini.

03:10'da Gelen Panik Atak

Duygularını yöneten değil, duyguları tarafından yönetilen insanların yaşadığı hazin bir hayat ve can acısı. Merhaba, bu benim. Bunun genetik mi çevresel mi olduğunu kendimi bildim bileli düşünüyorum. Bana kattığı binlerce güzel tecrübenin yanında yaşattığı bir o kadar da kabusun açtığı derin yaraları sarmaya uğraşırken aynı kısır döngünün içinde kendimle savaşıyorum. Ben kendimi bildim bileli bu savaş var ve olmaya devam edecek. Şu an yaptığım ateşkes beni rahatlatmış olsa da rahata alıştırmaycağından adım gibi eminim.
Peki bu kadar keyifliyken birden içime çöken acının temel sebebi ne? Sanki kapanmayan yaranın kabuğunu kopartıp kopartıp iyileştirme sürecini uzatmak gibi. Peki yıllardır açık olan bu yara ne zaman kapanacak?

8 Nisan 2017 Cumartesi

Tümör

İçimden bir şeyler yazmak geliyor, ancak ne yazacağıma dair bir fikrim yok. Taslak açık, ekran yüzümü aydınlatıyor. Ben düşünüyorum. Düşündüklerimi buraya yazamam.. Henüz ben bile bunları düşünmeye hazır değilim bir de nereye yazayım? Öylece yüzleşemem.

Anın Şarkısı


5 Nisan 2017 Çarşamba

Günün Şarkısı

Prenses

Merhaba, bugün gündüz gibi geliyorum, artık hayatıma sızan bir ışık var. Black-out perdemden bile geçebilen bir ışık. Öyle bir ışık ki bana aidiyet hissi verirken; özgürlüğüme de dokunmayıp, bana hayatı hissettiren bir ışık.
Bugün biraz daha iyiyim. Her gün biraz daha iyiyim. Işığım hayatıma girdiğinden beri çok iyiyim. Yeteneklerimin keşfine varıyorum, güzelliğimi görüyorum. Ellerim güzelmiş mesela. Dudaklarım.. Gözlerim.. Saçlarımda biten 2 adet beyaz da güzelmiş. Adım ne kadar güzelmiş. Daha önce hiç bu kadar hoş tınısı olduğunu duymamıştım. Kaprislerim bile çekilirmiş. Kendimle savaşım da aslında ateşkesle sonuçlanabilirmiş. Gözlerimde yeşil varmış. Bir keresinde kırmızı rengi sevmişim.
O da beni sevmiş.