15 Ocak 2017 Pazar

Kabuki Fırça

Bazen bir kabuksunuzdur. İçinde mevsimler yaşanan, fırtınalar kopan. Bazen o içinizde çıkan yangın yakar parmak uçlarınıza kadar. Kabuğunuz o kadar sertleşmiştir ki dışarı asla yansımaz. Sadece siz hissedersiniz birden içtiğiniz kaynar çayın içiniz yakmasi gibi verdiği acıyı. Ne oldu peki? Neydi o acı veren? Neydi sizi herşeyden koparıp kabuk bağlatan? Artık bir önemi yok. Olan oldu. Yapılacak tek şey bu kabukla yaşamayı öğrenip içten içe kurumayı ve yok olmayı kabullenmek. Belki de bu kadar kolay pes etmemeli. Bilmiyorsun nasıl kurtulacağını ve içinde kopan fırtınalar seni tahrip ederken çürüyorsun bir yanda. Kurtulman gerek. O an ne zaman ve ne zaman doğru an? Bunun bir önemi yok inan. Daha fazla bekleme sadece kurtulman gerektiğini hissettiğin an. Elinden geleni yap. Dışarı çık. Asla kendinle uzun süre başbaşa kalma. Koş. Oku. Yaz. Belki kabuğu kıracak kadar güçlü değilsin. Ama yine de ondan çıkabilirsin. Çünkü o kabuğu yapan da sensin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder